bugün

entry'ler (8)

sabahlamak

9 Haziran 2017 tarihinde Bursa ve dolaylarında olduğu gibi yağmur eşliğinde yaşandığında bir daha güneş görmek istememenize neden olabilecek huzursal bir eylemdir.

deniz seki

Ülkemde, bir uyuşturucu satıcısının kahramanlar gibi karşılanabileceğini ispatlayarak toplumca ne kadar affedici ve hep iyi yanlara odaklanıcı olduğumuzu gözlerimize gözlerimize o güzel bacakları ile sokmuştur.

az önce seviştim soruları alayım

türevlerinden farklı gördüğüm uludagsözlüğ'e keşke üye olmasa mıydım dedirtmiş başlıktır.

gençler bu tür entryler açabileceğiniz ve muhtemelen buradan daha çok tutacak bir sözlük hâli hazırda var zaten.

kızlar mı daha narsist erkekler mi

narsistlik= ego orospuluğu

olduğu için fark etmezdir.

kısa saçlı kadın

öz güven sahibi olması bakımından hemcinsleriyle ilgili genellemelere dahil edilmemesi gereken kadın gibi kadındır.

facebook ta babam öldü duyurusu yapan insan

beğeni toplamak için yaptığını düşünenler için "herkes özümseyebildiği kadarını anlar" diyebileceğimiz eylemdir.

Kaç tane akrabanızın telefon numarası rehberinizde, kaç tanesi facebook hesabınızda? diye kendilerine sorulması gerekir. Tüm akrabalarıyla bu kadar içli dışlılarsa ne alâ ayrıca Allah göstermesin aynı şeyin sizin başınıza geldiğini ve herkese haber verme işini aile fertlerinde sizden başkasının yapamayacağını düşünün gerçekten o psikolojiyle herkesi telefondan arayabilecekseniz ne mutlu size.

yaşamaya değer şeyler

dağ arılarının saldırısına uğramaktır, yaşamaya değer bir şeyiniz olmadığını sanıyorsanız bile size yanıldığınızı gösterecektir.

sözlük yazarlarının en son okuduğu kitaplar

Giz Tercümanları

büyüleyici bir konusu var (bu konuda objektif olabileceğimi sanmıyorum), lisanın sınırlarını aşan bir roman, afili cümlelerden dolayı falan değil ha, o kadar iyi kurgulanmış ki yazar bir histen söz ettiğinde o his hayalinizde tamamen yazarın bilinç altınıza gömdüğü şekilde canlanıyor. Zaten çok değişik bir roman, his bükme sanatından, kelimelere bilinçli/ bilinçsiz işlenen aurolara, zaman da yolculuktan, "bir dakika ya zaman diye bir şey mi var ki sanki?" ye kadar her şeyin sürükleyici ve kusursuz bir zekayla kurgulanmasıyla "en uzak maddenin silik atomundan, en çelimsiz insanın en belirsiz hareketine kadar, eşya ve hâdiseleri saran kanunu" anlatmış adeta.

Asıl şaşırtıcı olan ise, giz'in ne olduğunu (bkz: gnostik) olarak algılamanız fakat bu algının tıpkı (bkz: nfz)'nin de bahsettiği o tılsımlı daire dışına çıkamayışından ötürü çaresizce kendinizi yeni bir giz'i tercüme etme çabasında bulmanız. Sanki kitabı siz yazmışsınız gibi gelecek, kim bilir... ?